“Çok yorgunum” dedi telefondaki kişi. “Yıllardır bazen iyi bazen kötüyüm ve giderek kötü zamanlarım uzuyor, derinleşiyor, karanlıklaşıyor, içimden hiç bir şey yapasım gelmiyor, koyu bir karanlıkta ve derinlikte giderek daha çok gömülmek ve belki de oradan hiç çıkmamak istiyorum” diyen bir sesi duyduğunuzda ne hissedersiniz? Bu sizin yakınınız, canınız, yoldaşınız, dostunuz veya hiç tanımadığınız ama bir şekilde size ulaşmış biri olabilir. Ne dersiniz? Ne yaparsınız?
Hayatla bağlarımızın pamuk ipliğine bağlıymış gibi hissettiğimiz anlarımız olur. Bazen çok yakınımızdakilerin bu bağlarının çok ama çok zayıfladığını hissederiz. Her iki durumda da bazen bir panik hissi, bazen de teslimiyet halinde olabiliriz. Böylesi durumlarda kendimize ya da karşımızdakine neler söyleyebiliriz?
Belki de gerçekten bağlar incelmiştir ve kopması da gerekiyordur. Belki de gerçekten bağlar incelmiştir ama tutunmaya devam etmek isteniyordur. Bunun için bir yardım çığlığı olabilir telefondaki sesin bize aktardıkları. Bazen de hepsi gerçektir ve yalnızca dile getirilmek istenmiştir. Belki de kişi gerçekte ne istediğini biliyordur, bu karanlık ve git gide derinleşen kuyudan nasıl çıkacağını biliyordur. Yalnızca belki de kendi kişisel tarihine bir not düşmek istemiştir. Kalkıp yürüyüp daha sonra varacağı yerlerden geriye dönüp bu ana bakabilmek için.
Belki de o yüzden ben daha çok iyi bir dinleyici olmayı öğreniyorum. Sessizce dinleyip kişinin kendi sesini kendisinin duyabileceği bir alanı açmak yeterli belki. Yine de bazen kendimi çokça konuşmuş gibi hissediyorum. Zihnimin gevezeliğidir belki bu. Dilim sessiz de olsa zihnim “olur mu canım öyle şey, hayat devam ediyor..bla..bla..bla…” gevezeliğinde olabilir. Bunun da üstesinden gelirim elbet 🙂
Bu yorgunluğun, acının, tükenmişliğin, pes etme raddesine gelmişliğin sebepleri belki çoktur belki de yoktur. Öyledir işte!
Sessizce kalpten dinlemek, söze dökülmüş tüm seslerin üzerinde bir iyileşmeyi getirebiliyor. Akan göz yaşına sessizce bir mendil uzatmak, sessizce elini tutmak, sessizce başını omuzuna yaslamasına izin vermek, sessizce telefondan gelen sesin kalbinde yankılanmasına izin vermek… Belki tüm ihtiyacımız bu 🙂
Sessiz de olsalar kalben dinleyeniniz bol olsun. Sevgiyle kalın.