Şeker! Hastalık mı? Hayatın tadı-tuzu mu?
Şeker! Hastalık mı? Hayatın tadı-tuzu mu?

Şeker! Hastalık mı? Hayatın tadı-tuzu mu?

Neden kan şekeri düşer? Yemek yeriz ama neden kısa süre sonra içimiz kıyılır?  Neler  oluyor? Nedir bu şekerle alıp veremediğimiz? Bünye ne diyor ve biz ne yapıyoruz? Genetik mi? Genetikse nasıl oluyor da, her diyabetli anne babanın çocuğunda her hangi bir rahatsızlık görülmüyor? Ya da diyabetle hiç ilgisi olmayan anne babanın çocuğunda nasıl oluyor da şekerle ilgili sorun olabiliyor?

Pankreas bezimizde bulunan alfa ve beta adacık hücreleri, kan şekerimizi düzenlemeyle uğraşır. Korkuyla birlikte iğrenme-tiksinme yaşadığımızda, biyolojik tepkimiz kandaki şekerin düşüşüdür. Buna karşılık kavgaya hazırlanıyorsak, çatışma ortasındaysak, “savaş veya kaç” durumu söz konusuysa, yani direnme-direnç halindeysek de daha fazla enerji ihtiyacımız olduğundan, kandaki şeker oranı yükselir. Bütün bu tepkiler, bir kerelik veya ender tekrarlanan durumlarsa her hangi bir kronik rahatsızlık yaratmaz. Ancak söz konusu durumlara maruz kalma sıklaşırsa, ilk yaşanan stres anına dair bilinçaltı düzeyde çok fazla detay (durum-yer-o sırada hissedilen duygular-birlikte olunan kişiler-duyulan sesler-o sırada yenilen bir yemek içeriği veya kokusu gibi) tekrar tekrar yaşanıyor ve yine bilinçaltı düzeyde ilk ana dair stres tetikleniyorsa, bu hücreler işlevlerini yerine getiremez hale gelebilir. Bu durumda beynimiz ve tüm beden hücrelerimiz, ihtiyacı olan enerjiye (glikoz) ulaşmakta güçlük çeker. O zaman tatlı, şekerli besinlere daha çok yöneliriz. Yani tadımız tuzumuz kaçmış, keyfimiz kaçmış, enerjimiz de kaçmış olduğu için, bunun yerini şekerli besinlerle telafi etmeye çalışabiliriz. Kan şekerimiz çok yükselmişse de, aşırı susama halinde suyun peşine koşabiliriz ve böylece kandaki şeker miktarı sulandırılarak kısmen dengelenmiş olur. Zihin-beyin ve organ her zamanki gibi birlikte çalışır ve soruna doğanın getirdiği çözümü de bize sunar 🙂

Hastalık noktasına kadar ulaşmadan, burada sözü edilen türden sorunlar yaşıyor ve kan şekerinizde düşme sebebiyle sık sık içiniz bayılır gibi oluyor, sonrasında tatlılar yeme ihtiyacı duyuyorsanız, hayatınızın tadını kaçıran durumlara göz atın derim. Ya da kan şekeriniz arada çok yükseliyorsa, ne için-kimin için-neyle-kimle kavga/direnme halindesiniz? Bunlar bedenimizin algıladığımız çatışmaya dair bize sunduğu doğal çözüm yolları. Bedenimizle iş birliği yapmak ve onun çabasına destek olmak, bizim de hayatımızdan tat almamıza yarıyor 🙂

Tadı tuzu yerinde, sağlıkta ve neşe dolu günler diliyorum.

ÖNEMLİ UYARI: Bu yazıda sözü edilen örnekler, verilen bağlantılar, biyolojik mekanizmayı anlamaya yönelik bilgi paylaşımıdır. Hiç bir şekilde tıbbi teşhis/tedavi önerisi yerine geçmez. Sağlık durumlarını gözetmek, kişilerin kendi sorumluluğundadır.

Bir yanıt yazın