Sağlığımız ve rahatsızlıklarımız, aynı anda zihin-beyin-organ (doku) düzeyinde yaşanan bir biyolojik çatışma ve/veya çatışma çözümü programıyla bağlantılıdır. Biyolojik çatışma durumundan kastımız, evrim sürecinde organizmamızın edindiği tüm hücresel deneyimden gelen bilgiye göre beynimizin değerlendirip bir sonuca vardığı, hani çok bilinen “savaş-kaç-donup kal!” komutlarından birine uygun olarak verdiği tepkiyle sonuçlanan beklenmedik bir yaşantımızdır. Hayvanlar dünyasında bu tepkiler silkelenerek, titreyerek, uluyarak, savaşarak, saklanarak, kaçmak için uzun süre hızlı koşarak veya ölü taklidi yaparak beden üzerinden atılır. Biz insanlar bunları yapamıyoruz ve bu beklenmedik stres durumunun izleri bedenimizde kalıyor.
Bu stres durumunda yaşadığımız duygular da, eğer bu çatışmayı çözememişsek, biyolojik özel programlarımızı harekete geçiriyor. Her rahatsızlığın biyolojik olarak kendine özgü bir anlamı var. Bu anlamı sorgulamak, belirtilerimizi değerlendirirken bizi korkudan özgürleştirir. Bedenimizin doğasına güvenebiliriz. Sağlıkta olduğumuzu ya da bir çatışmamızı çözmüş ve iyileşiyor olduğumuzu anlamak, bizi bedenimizin bilgeliğiyle uyumlu hale getirir. İyileşme belirtilerini korkusuzca karşılar ve bedenimize destek olabiliriz.
Rahatsızlığın belirtileri genel olarak, bedenin kendini tamir etme sürecinin göstergeleridir. Bu bir soğuk algınlığı, bedenin bir bölgesinde titremeler, ciltte görülen rahatsızlıklar, kalp ve damar sorunları, tansiyon düzensizlikleri, tiroit rahatsızlıkları, bel ve sırt ağrıları, alerjik tepkiler vb. şeklinde yaşanabilir. Bedenimizin dile gelmesidir “rahatsızlık belirtileri”. Belki bize bir ayrılık acısını, belki sevdiğimiz birinin kaybından duyduğumuz üzüntüyü, belki aldığımız iltifat yüzünden öz-değersizlik duygumuzun tamir edildiğini anlatıyorlar 🙂 Bu dili anlamak da iyileşmeye destek oluyor. İster regresyon çalışmaları ile ister diğer çalışmalarla, sağlıkta olma halinizi destekleyebilirsiniz.
Her tür tedavi ve iyileşme sürecinde olduğu gibi, bedenimizin dilini anlamak da iyileşme niyeti ve bedenle işbirliği ile olumlu sonuçlara ulaşmayı sağlar. Bedenimizin milyarlarca yıllık evrim bilgisini taşıyan hücrelerden, dokulardan, organ ve sistemlerden, enzimlerden, hormonlardan oluşarak meydana geldiğini, dolayısıyla “akıllı dokulardan” oluştuğumuzu anladığımızda, hastalık olarak adını koyduğumuz belirtileri, başka bir açıdan çoğu zaman “iyileşme belirtileri” olarak okuyabileceğimizi bilmek, hem özgürleştirici hem de güven verici 🙂 Bedenimizin bio-teknolojisine güvenmek, en doğal bilişimizdir.
“Hastalıklar” doğanın bir hatası değildir. Bunun yerine, organizmayı beklenmedik strese karşı desteklemeye yönelik olarak, doğanın yarattığı Anlamlı Biyolojik Özel Programlardır“. Dr. R. Geerd Hamer- German New Medicine
Sağlık sorunları ile ilgili içinde bulundukları tıbbi protokollerini takip etmek ve hekimleriyle iş birliği içinde olmak, tamamen kişilerin kendi bireysel sorumluluğundadır. Paylaşılan tüm bilgiler, bilgilendirme ve farkındalık amaçlı olup, hiç bir şekilde tıbbi teşhis ve/veya tedavi ya da tedavi önerisi yerine geçmez.
İyilikte ve güzellikte kalın, sevgiyle kalın…
German New Medicine bilgisi için tıklayınız.