O mevsim her şeye alerjim vardı 🙂 Bahar başlangıcıydı..ayrılık zilleri çalmıştı… Tamamen cildimde ve özellikle yüzümde hissettiğim gerginlik, ani kuruma, kaşıntılı döküntülü vs. insanı neredeyse canından bezdiren belirtilerle günler geçti. Yaşadığım stresle bağlantılı olduğunu düşünmüştüm. Bu düşüncem doğruydu fakat eksikti. Bazen hafiflediler bazen iyice gemi azıya aldılar. Sonra bir gün ağır bir alerjik atakla yüzüm neredeyse tanınmaz hale geldi. Ne ilginç… çocuklar hiç bir şey fark etmediler ya da tanımadıkları-bilmedikleri bir şey olduğu için her hangi bir tepki vermediler 🙂
Bildiğimiz kortizon içeren ilaçlarla ilk tedavi yoluna gidildi ve bu bir kaç yıl sürdü. O kadar ağır bir atak yaşamadım bir daha. Ancak zaman zaman yokluyordu ve en çok da bu ayrılık mevsiminde veya ayrılığı hatırlatan zamanlarda 😉 Bir alerji testi yaptırdığımda çıkan sonuç beni şaşırttı. Kediye, köpeğe, ota, çiçeğe, toza, toprağa, en sevdiğim meyve ve sebzelere… Abartmıyorum ve tam olarak isimleri veriyorum ki durumu size daha iyi anlatabileyim. Komik olan şey ise benim uzun yıllardır tam da bu saydıklarımın içinde saf bir mutluluk ve huzur haliyle yaşadığımdı 😀 Yıllardır bu huzurla yaşadığım ortama ben şimdi neden alerjik bir tepki veriyordum ki?
O günlerde kendime şöyle dedim: “Her ne sebeple gelmiş olursan ol, kabul ediyorum ki içsel olarak bir şeyi içimden temizliyorum. Söz veriyorum bunun ne olduğunu anlamaya, bulmaya çalışacağım ama bundan sonra beni rahatsız etme. Seni gördüm ve artık güle güle.” dedim ve bir kaç gün içerisinde ortadan kalkan belirtiler, o günden beri bir daha görülmediler. Ben durumun şifresini ise bu sözlerimin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra, rahatsızlıklarımızın zihinsel süreçlerimizle bağlantısı hakkında Radianced Ev‘de bir grup çalışmasında çözebildim. O güne kadar bedenimin, zihnimin bu programları nasıl kaydettiğini ve nelerle bağlantı kurduğunu, bana neyi anlatmak istediğini ve kendi bilinçli halimle fark edemediğim bir öyküyü bana nasıl gösterdiğini ise 2 yıl önce aldığım Recall Healing eğitiminde tam olarak anladım.
Diyebilirsiniz ki; “girseydin bir scio cihazına, sana seni anlatsaydı, bu kadar debelenmeseydin” 😉 Belki haklısınız ama benim şikayetim yok. Kendi adıma, bazı şeylerin gözüme doğrudan sokulsa bile hiç bilmediğim-tanımadığım bir şey olduğu için “algı çerçeveme” de girmeyeceğini biliyorum 😉
İlk yapılması gerekenin “seni gördüm, işittim, algıladım” demek olduğunu kendimden biliyorum artık. Tabi görürsem 🙂 Bana bir şey anlatmaya çalışan bir rahatsızlık, gerginlik, döküntü, kaşıntı vardı ortada… Daha neyi nasıl anlatsın ki 😀 Kendi ailemde çok küçük yaşlarda yaşanmış bir ayrılık(*)faslının bende bıraktığı izlerin, uzuuun yıllar sonra ben kendi ayrılığımı yaşadığımda ve içsel olarak bu hal ile barıştığımda, temizlenme aşamasını yaşadığımı bu belirtilerden anlamış oldum 🙂 İçeride karmaşık görünmekle beraber, dinamikler basit ve o yüzden de şahane 😀 Bedenimize ve ruhumuza güvenmeye devam!
İyilikte, güzellikte, her an kendinizle ilgili yeni bir şeyleri keşfetme merakında kalmanız dileğiyle…