Bir zamandır zeytinliklerimizde hasatla uğraşırken, yazılara ara verdim. Toprakla, zeytinle, dallarla, yamaçların inişinde çıkışında kayıp düşmekle uğraşırken milyon tane yazılacak şey buldum ama yazıya dökecek zaman bulamadım. Bir süre belki bu süreçten damıttıklarımı ya da demlenenleri bulup çıkartırım ortaya. Zeytin tek başına zaten bir dünya şey anlatıyor 🙂
Bu sürede destek almak isteyen danışanlarımın konuları ise hayatla kurdukları ilişki temelliydi. Sanırım doğanın kış uykusuna geçmeden önce meyvesini, ürününü önümüze dökmesi gibi, hayat da kişilerin önüne dökülüyor ve ektiklerinin farkına varılmasını, biçilecek olanların görülmesini bekliyordu. Bu eş zamanlılık benim de danışanların sorularına ve sorunlarına yaklaşımımı etkiledi diyebilirim. Çözümler daha somut, daha sürece zaman tanıyan ve mutlaka olan bitenin olgunlaşıp kendini bize açmasını, göstermesini bekleme sabrına alan açma halinde geldi genel olarak.
Geçmişimize (çok çok geride kalan geçmişlerimize de) elbette ne yaptık ne ettik, ektik ve şimdi ne biçiyoruz kısmından bakabiliriz. Bakmalıyız da! Yine de bir söz vardır, “arabayı dikiz aynasından geriye bakarak ileri doğru süremezsin” diye 🙂 Çok da geçmiş manzaralara takılmadan, öncelikle bugüne ve bugünden geleceğe bakarak, bundan 1 ay sonra, 2 yıl sonra, 10 yıl sonra nasıl bir ben ve nasıl bir hayatın içinde olmak istiyorum kısmına cevap oluşturmaya odaklanmak önemli. Geçmişte ektiklerimizi bugün biçtiğimize göre, biçtiklerimizden ya da hasadımızdan mutlu değilsek, bunu değiştirebileceğimizi bilmek önemli. Dolayısıyla bugün şu anda ne ekiyoruz kısmında farkında olmaya ihtiyacımız var. Ne ektiğimizin yanı sıra ektiğimiz toprağa nasıl davranıyoruz, ektiklerimizin çevresinde onu baskılayan, körleştiren, verimsizleştiren yaban saldırısı var mı, varsa ne yapıyoruz gibi konuları da kendimize sorabiliriz. Geçmişe de arada sırada göz atıp, geçmişte yaptıklarımızı kendimizi hırpalamadan değerlendirip, derslerimizi çıkartıp gün be gün geleceğimizi inşa etmeye devam edebiliriz.
Kısacası dostlar; kendimizle hesaplaşmak ve hayatımızın şimdi ve buradaki hasadını tamamlamak için sonbahar ve kış dönemi hoş bir zamandır. Değerlendirmenizi öneririm. Hiç bir şey için geç kalmadık 🙂 Her şey şimdi ve burada belki aynı yönde belki de çok farklı bir yönde bir adım atmamızla başlıyor. Belki de çoktan başladı. Keşke hepinizden haberdar olabilsem. Keşke kendimden sizleri daha çok haberdar edebilsem. Hayatın yap-boz desenindeki parçaların yerli yerine yerleştiğini hep birlikte bilebilsek.
Sevgi, yaratıcılık ve dayanışmayla kalın.