Hastalığımı Seviyorum!

Hekim ya da terapist olanlarımız bilirler. Bazen insanlar uzun zamandır çözemedikleri veya iyileşemedikleri fiziksel ya da ruhsal bir sorun için gelir ve şöyle derler: “Pek çok uzmana gittim ama bir çare bulamadılar. Bir de sizi deneyeyim dedim” ya da buna benzer bazı şeyler söylerler.  Bu cümlelerin ifade ettiği şeyleri hekim ya da terapist, kendi benliğiyle kurduğu ilişki kapsamında bir meydan okuma olarak alabilir ve bir gayret durumu iyileştirmeye çalışabilir. Bir süre sonra hastada veya danışanda iyileşme belirtileri görülmediği gibi terapiste veya hekime karşı düşmanca ve saldırgan tutumlar da takınılabilir. Bazen de ve genellikle hekimler veya terapistler, böylesi bir yaklaşımla destek aramaya gelen kişiye, uygun bir dille durumun iyileşebilmesi için kişinin yaklaşımını değiştirmesinin ve iyileşmeyi kendisinin başlatmasının gerekliliğini anlatarak cevap verirler.  “En hasta benim”, “benim derdime kimse çare bulamaz”, “hiç bir şey-kişi beni iyileştiremez” diyenlerimiz, genel olarak hekimini veya terapistini tehdit olarak algılıyor olabilir. Çünkü bu hastalık ya da sorun, kişinin hayatın içinde aslında ele alması gereken sorumluluklarından uzak tutuyor veya koruyordur. Bu türden ikincil, üçüncül vb. çıkarlar, iyileşme isteğini sözden öze indirmemize engel olur. Bu kişilerin gerçekten iyi olmak istemeleri halinde, sadece kendilerine dönüp bakmak ve bir karar vermek bile yeterli olabiliyor.

Kişilerdeki bu yaklaşımın nedenleri üzerinde uzun uzun yazmak istemiyorum. Narsisist kişilik yapısından, paranoyadan, pasif-agresif tutumdan başlayarak pek çok psişik dinamik çalışıyor altında. Biraz da “tanrı kompleksi/çatışması/tanrıya isyan veya kibir” olarak da tanımlayabileceğimiz üst görünüm halleri diyelim 😉

Eğer bu türden yaklaşımlarla hekime ya da terapiste gidiyorsanız, bilin ki paranıza-zamanınıza-enerjinize yazık. Sadece kendinize sormanız yeterli : İyileşmeyi istiyor muyum? Elbette vereceğiniz cevabın özünüzden gelmesine izin vermelisiniz. Ya da hayatın sizin için hazırladığı (ya da sizin ruhsal düzlemde planladığınız) sürpriz paketlerle kendinize gelinceye kadar bekleyin. Hekim veya terapist kişilere ise önerim: Bu kişilerin içsel acılarının ne kadar derin olduğunu fark edip, onlara şefkat gösterin ve uygun bir dille onları kendi hayat planlarına emanet edin.

Sevgiyle ve sağlıcakla kalın.

Bir yanıt yazın