İster sakin görünen bir deniz kıyısı olsun, ister resiflerin tepesinde, ister denize doğru uzanmış mendireklerin en başında ya da hırçın denizlerin orta yerinde… Işıktır onlar, bir nefestir, bildik bir güven duygusu ile varlığına şükrettiklerimizdir…
Bu fener kulelerinin içinde çoğu zaman her hangi bir görevli bulunmaz. Otomatik olarak ışığını yayar. Işığının rengi denizciler için anlamlı olabilecek şekilde bazen değişir bazen hep aynıdır. Rengi, ritmi, aydınlatma mesafesi her ne olursa olsun. Deniz fenerleri hep aydınlatırlar, zorlu denizlerdeki kayalıkları ya da geçitleri göstermek için, yani genelde zorlukları önceden haber vermek için hep orada dururlar ve ışık yayarlar.
Bir de önemli bir ayrıntı var tabi 😉 Denizde yol alan son model bir ultra lüks yat mı, mütevazi bir balıkçı teknesi mi yoksa bir petrol tankeri mi diye düşünmezler. Sadece ışıklarına ihtiyacı olan için gerekeni yaparlar.
Hayatın içinde yolculuğumuz sırasında hepimiz bu deniz fenerlerine benzer insanlarla karşılaşırız. Hayatın fırtınalarıyla uğraşırken böylesi deniz fenerlerinin yakınında kalmayı, onun ışığının verdiği güvenli alanda olmayı isteriz. Hatta bazılarımız bu deniz fenerlerinin 360 derece belli bir ritimle dönüşüne kendini ayarlamaya çalışır ve bir an bile ışıktan uzak kalmak istemez. Tıpkı kuyruğunu yakalamaya çalışan bazı canlılar gibi. Başımız dönebilir elbet 😀
Böylesi durumlarda “konfor alanı-güvenli alan” denen, o bildiğimiz, sıkılsak da içimiz bayılsa da hiç burnumuzun ucunu çıkarıp da dışarıya bakmak istemediğimizi, kendimizi görünmez kıldığımızı fark edebiliriz. “Ya bir daha böyle ışıklı bir alan bulamazsam?” endişesiyle, bu fenerin yakınlarına park edip, teknemizi de kendimizi de bu duruma esir edebiliriz.
Bütün bu anlattıklarım size çok mu uzak geliyor ya da bir şey ifade etmiyor mu? 😉
Öyle ya da değil, kendi hayatlarınıza bakmanızı öneririm. Hangi deniz feneri insanlarınız var hayatınızda? Ne zamandır onların güvenli – ışıklı alanlarındasınız? Yola çıkacak olsanız, oralarda da sizi ve ayırt etmeksizin herkesi aydınlatacak deniz fenerleri olduğunu biliyor musunuz?
Fırtınalar geçip, içinde bulunduğunuz tekneyi onarıp veya değiştirip, gerekli donanımı sağlayıp yeniden yola çıkabilirsiniz. Geceler gündüze döndüğünde, denizler sakinleştiğinde, her nereye giderseniz gidin bir deniz fenerinin size yol göstereceğine duyduğunuz güvenle yola çıkabilir misiniz? Yapabilirsiniz değil mi? 😉
Hayatımda bana her fırtınada yol gösteren, içimi güvenle dolduran, yeniden ve yeniden yola çıkma cesareti veren ve bazılarını henüz tanımadığım, tanışmadığım ama orada olduklarını bildiğim tüm ışıklı rehberlere, deniz fenerlerime şükranla 🙂